o benim dünyam..

o benim dünyam..

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Somebody's Me..


You, do you remember me?
Like I remember you?
Do you spend your life
Going back in your mind to that time?
Because I, I walk the streets alone
I hate being on my own
And everyone can see that I really fell
And I'm going through hell
Thinking about you with somebody else
Somebody wants you
Somebody needs you
Somebody dreams about you every single night
Somebody can't breath without you, it's lonely
Somebody hopes that one day you will see
That Somebody's Me
How, How could we go wrong
It was so good and now it's gone
And I pray at night that our paths soon will cross
And what we had isn't lost
Cause you're always right here in my thoughts
Somebody wants you
Somebody needs you
Somebody dreams about you every single night
Somebody can't breath without you, it's lonely
Somebody hopes that one day you will see
That Somebody's Me
You'll always be in my life
Even if I'm not in your life
Because you're in my memory
You, will you remember me
And before you set me free
Oh listen please
Somebody wants you
Somebody needs you
Somebody dreams about you every single night
Somebody can't breath without you, it's lonely
Somebody hopes that one day you will see

20 Temmuz 2010 Salı

Stay with me?


Don't turn away, I need your love
'Cause you're the only one that I’ve been dreaming of
Don't turn away, don't close the door
'Cause you're the only one that I’ve been hoping for
Come hold me tight, I need your light
Just come and take me to a place long to be
Stay with me, love is all I’m praying for
Stay with me, give me strength to carry on
Stay with me, and the hearts will surely find the way to go
Stay with me, be my shelter when the angles disappear
Don't turn away, I need your love
'Cause you're the only one that I’ve been dreaming for
Come hold me tight, I need your light
Just come and take me to a place I long to be

18 Temmuz 2010 Pazar

Yalnız Bir Opera..

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey va...rdı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
Dile dökülmeyenin tenhalığında
Kaçırılan bakışlarda
Gündeliğin başıboş ayrıntılarında
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin.

Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.
Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
Çerçevesine sığmayan
Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Ucucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.
Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük
Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,
Belkide ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha.
Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?
'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Herşey Sende Gizli!

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna...;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

8 Temmuz 2010 Perşembe

Birinin kadını olmak... (senin kadının olmak)

Senin kadının olmak istiyorum!
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
Biraz korunmak, biraz şımarmak...
Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna’larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze yıkılır bütün duvarlar, bir bakışa çözülür insan...

Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında!

Sabahları uyandığımda “günaydın sevgilim” mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!

Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...

Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...

Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!

Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum “neredesin” diye, “Hımm kim aradı bakayım” diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!

“Biliyo musun ne oldu?” ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. “Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş” falan desin bi de sonunda...

Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!

Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.

Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!

Kısacası senin kadının olmak istiyorum canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...

Çekirdek mutlaka olsun!

7 Temmuz 2010 Çarşamba

You're Still The One!

When I first saw you, I saw love.
And the first time you touched me, I felt love.
And after
all this time, you're still the one I love
Looks like we made it
Look how far we've come my baby
We mighta took the long way
We knew we'd get there someday
They said, "I bet they'll never make it"
But just look at us holding on
We're still together still going strong
You're still the one
You're still the one I run to
The one that I belong to
You're still the one I want for life
You're still the one
You're still the one that I love
The only one I dream of
You're still the one I kiss good night
Ain't nothin' better
We beat the odds together
I'm glad we didn't listen
Look at what we would be missin'
They said, "I bet they'll never make it"
But just look at us holding on
We're still together still going strong
You're still the one
You're still the one I run to
The one that I belong to
You're still the one I want for life
You're still the one
You're still the one that I love
The only one I dream of
You're still the one I kiss good night
You're still the one
You're still the one I run to
The one that I belong to
You're still the one I want for life
You're still the one
You're still the one that I love
The only one I dream of
You're still the one I kiss good night

6 Temmuz 2010 Salı

Yürürüm..(bu sarkıyı hatırladınmı)

Ardinsira kostum dönersin diye
kiyametler koptu, sen hic duymadin!
gece gündüz gecer hayalin gözümden
günesim karardi, sen hic bilmedin..
birak üstüme gelsin ciplak atesin,
günahkar ruhumu yaksin da gecsin..
dağıtsın icimde kalan ne varsa,
savursun külümü döksün de gecsin..
yürürüm gecede,yanarim senin icin..
bilirim yine de
sen asla dönmeyeceksin..
koparip gögsünden uzat yüregini,
kurusun gözyasim mahsere kadar..
nelere degistim senin hayalini,
bilseydin kalirdin sonsuza kadar...
birak üstüme gelsin ciplak atesin,
günahkar ruhumu yaksin da gecsin..
dagitsin icimde kalan ne varsa,
savursun külümü döksün de gecsin..
yürürüm gecede,yanarim senin icin..
bilirim yine de
sen asla dönmeyeceksin..

5 Temmuz 2010 Pazartesi

HATIRLADINMI!!

30 Kasım 2009 Pazartesi 04:04:30(Bana Gönderdiğin Mail)
günaydın birtanem.telefonuna mesaj atmadım çünkü bugün seni düşünmediğimi düşnmeni sonra aslında sabahlara kadar seni dşndüğümü göstermek istedim temsili olarak.bugün kendini iyi hissetmeni istiyorum.seni üzen,sıkkan,yoran herşeyi bir kenara bırak sadece kendini düşün.Oradaki tek kaydadeğer ve açıkfikirli insan olduğunu unutma.kendini hemen işe verme önce bi çay iste ve keyfini çıkar, çayın yanında bişeyler atıştırki çabucak acıkma.muhtemelen ben öğlenden sonra uyanıcam ama sen ben uyuyorum diye sakın öğle yemeğini atlama.yemekten sonra vaktin kalırsa uyandır beni güne senin sesinle uyanmak istiyorum.alışveriş torbaların bıraktığın gibi duruyor hala odamda girer girmez seni hatırladım. kendini hatırlatarak aslında burdaki yanlızlığımı hatırlattın bana.Olsun ben senin özleminlede yaşarım.sana bahsettiğim anlamlı şarkının sözlerini yazıyorum sana düşün anla ve ağla.ağla dedim ama lafın gelişi... sen sakın ağlama meleğim.Sen sadece gül.şarkıyı maile ekledim dinle ben uyanıncaya kadar.SENİ SEVİYORUM KÜÇÜĞÜM.

3 Temmuz 2010 Cumartesi

MUTLAKA OKU:(

Ne Olacak Halim..
Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım.
Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,
Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi,
Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;
Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,
Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini,
Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi
Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala,
Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,
Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler.
En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?
Şimdi düşlediklerimin neresindesin.
Dedim ya.
Bu ikimizin hikayesi.
Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,
Bizi buluşturan kaldırımları,
İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum.
Ben unutmadım diye
Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz filmleri
Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği
Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,
Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri,
Ne Olacak Halim..
Çabuk mu büyüdük dersin
Biliyorum.
NE Olacak Halim..
Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir.
Neleri bırakmış olacağım birde,
Ne aşkları
Ne başlangıçları
Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi.
Biliyormusun.
Tek sorum var kendimle şimdi

Ahhh
Ne Olacak Şimdi Halim..

Senin Haberin Yoktu!

Seni Seviyordum;
Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı aksam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsarmı aynı gözleri
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesden başkaydı işte.
Güldüğü zaman yukarıya bakardı;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı.
Ne güzeldiler sen bilmiyordun.
Ben Seni Seviyordum..
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalıyordu
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteliyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk.
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kızmızıydı bütün karanfiller
Ben seni seviyordum sen bilmiyordun...
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yagmurlar yağdı serin haziran aksamlarına
Derken bir gün uzaktan gördüm seni
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zaman ki gibi
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi..

1 Temmuz 2010 Perşembe

GİT-ME:(

Mademki benli hayat sana kafes kadar dar
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar
Hadi git benden sana dilediğince izin
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın
Oysa ki hep yedekte hep elde var saymıştın
Hadi git ne bir adres ne bir hatıra bırak
Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Ne vedaya gerek var ne de mektuba hacet
Git de Allah aşkına bir selama muhtac et
Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Kopsun nerden inceyse artık bu bağ bu düğüm
Her gece daha berbat daha vahim gördüğüm
Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum
Sırf sana üzülüyor sırf sana acıyorum
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git

Yersiz Ansız Çektin Gittin Hain..

Gözlerimden tane tane
akan yaşlardan ziyade
her yerimde ayrı sancı
içimde yer yer kanar saklı
gel de gör bak şu ömrümden
neler çaldın neler kaldı
sende sevda sevgi herşey,yalandı

Mutlu bir aşk görmedim ben
çok mu şey istedim senden
ömrü eylem ziyan ettin,zalim

bildiğim yollar kapandı
baktığım her yer karardı
yersiz ansız çekti gittin,hain

can gücendi can usandı
gönül yerden göğe haklı
sende sevgi, aşk ve herşey yalandı.....

neden başka kimse geçmez
şu aklımdan uyandığımda
varlığında yokluğunda
aynı dünya aynı dert

öyle mutlu öyle sarhoş
ilk bakış ilk öptüğümde
kim sanırdı sende sevda
sevgi herşey yalanmış!!!

mutlu bir aşk görmedim ben
çok mu şey istedim senden
ömrü eylem ziyan ettin,zalim

bildiğim yollar kapandı
baktığım her yer karardı
yersiz ansız çekti gittin,hain

can gücendi can usandı
gönül yerden göğe haklı
sende sevgi, aşk ve herşey yalandı yalandı yalandı...

30 Haziran 2010 Çarşamba

Seninle Olmanın En Güzel Yanı


Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...

Bitmeseydi Öykümüz Böyle..

Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Biri saksımızı çiğneyip gitti
Biri duvarları yıktı, camları kırdı
Fırtına gelip aramıza serildi..
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı..
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!
Dedim ya, ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Dağlarda çoban ateşiydik
Dolanarak mavzer yatağına
Ceylanın pınara inişiydik
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe
Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
Birer çiğ damlasıydık
Bahar sabahında, gül yaprağında..
Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor, ciğerim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle